Kıyasettin Temelli şefliğindeki koro bir televizyon programı çekiminde. (08.02.1986)

Fah. Prof. Dr. Kıyasettin Temelli

 

            Kıyasettin Temelli 12 Mayıs 1935 tarihinde Erzurum’un en eski mahallelerinden biri olan Dere Mahallesinde dünyaya gelmiş ve sekiz kardeş arasındaki tek erkek çocuktur. Ataları Orta Asya’dan medeniyetler beşiği Anadolu’ya göç eden ve sanatçı bir soydan gelen Temelli, dedesinin kadim bir Türk enstrümanı olan kopuzu ve babasının askeri bandoda tuba çaldığını hatıralarında sıklıkla dile getirmiştir. Çocukluğunun ilk yıllarından beri müzikle haşır neşir olan Temelli, babasının Cennetzade Camii’nin hemen yanında yer alan Temel’in Kahvesi adlı kıraathanesinde hem çalışmış hem de toplumun her kesiminden gelen müşterileri gözlemleme şansı bulmuştur. Henüz dokuz yaşındayken içindeki sanat aşkı açığa çıkmış ve 1950’li yıllarda oldukça külfetli bir hobi olan fotoğrafçılığa merak sarmıştır. Sanatçılığa ilk adımlarını fotoğrafçılıkla atmış ve babasının kahvesinde kurduğu karanlık odada çektiği fotoğrafları banyo etmiştir.


            Lise çağına gelen Temelli, babasının iş yerindeyken tanışma fırsatı bulduğu Erzurum’un önemli isimlerinden Müftü Solakzâde’den (Muhammed Sadık Efendi) tasavvuf ve Osmanlıca üzerine dersler almış ve kendini bir hayli geliştirmiştir. 1950’lerin başlarında Temel’in Kahvesi sanatsal yönde bir değişim geçirmiştir. Bu dönemde halk müziği enstrümanları çalma, folklor kursları ve halk müziği korosu gibi adımlarla kurumsal anlamda yapılanmaya gitmiştir. Temel’in Kahvesi bir süre sonra Ses Gazinosu adını almış ve bünyesinde kurulan Erzurum Musiki Konservatuarı ve Sporcu Yetiştirme Derneği ile genç sanatçı ve sporcu adaylarına yuva olmuştur.


            Liseden mezun olduktan hemen sonra Tapu Kadastro Müdürlüğü’nde Müftü Solakzade sayesinde öğrendiği Osmanlıca ile bilirkişilik yapmış ve binlerce vesikayı günümüz Türkçesine çevirmiştir.  Bununla birlikte, babasının kıraathanesinde tanıma fırsatı bulduğu ve müzik alanında en çok etkilendiği sanatçılardan biri olan Kemâni Haydar Telhüner’den ders alma fırsatı bulmuştur. Bu amaçla müzik üzerine uzmanlaşmak isteyen Temelli, sırayla Türk Halk Müziği saz sanatçısı, Türk Sanat Müziği koro şefi ve Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik bölümü kuruculuğunda aktif rol almış ve yine aynı bölümde bölüm başkanlığı görevinde bulunmuştur. Başta kabak kemane, klarnet, bağlama, cümbüş, Erzurum’a özgü sallamalı tef ve diğer ritim sazları uzmanlıkla çalabilen Kıyasettin Temelli; TRT tarafından hazırlanan radyo programlarında eksik kalan sazı hemen tamamlar ve o gün orada bulunmayan ya da eksik olan sazı kendisi çalardı. Çocukluktan bu yana geliştirdiği çok yönlü kişilik birçok farklı alandaki insanı bir arada toplayabilmesini ve bu kişilerle uyumlu ilişkiler kurabilmesini sağlamıştır. 


Yüksek İslam Enstitüsü’nde Türk Müziği alanında öğretim görevlisi olarak görev yaptığı dönemde Türk Müziği üzerine birçok kitabı Türkçeye kazandırmıştır. Aynı zamanda ziraat mühendisi olan Kıyasettin Temelli bu alanda yüksek mühendis unvanını almıştır. Yazdığı yüzlerce şiirle, yönettiği onlarca koro, yetiştirdiği yüzlerce insan, üzerinde çalıştığı ‘Temellizm’ adlı siyasi doktrinle ve hizmet etmekten hiç gocunmadığı kıraathane arasında yoğun bir tempoda çalışan Temelli tarihler Ekim 1967’yi gösterdiğinde babasını kaybetmiş ve hemen akabinde Temel’in Kahvesi günümüz adını alarak Temelli Kıraathanesi olmuştur.


            Üç erkek ve iki kız çocuğa sahip olan Kıyasettin Temelli; Öner, Yener ve Şener kardeşleri de tıpkı kendisi gibi disiplinli, özverili ve bağrı geniş yetiştirerek babasından devraldığı kültürel kıraathaneyi bir sonraki kuşağa devretmiştir. Kamil Güncel, Engin Vural, Zeki Sözergil, Terzi Sadık başta olmak üzere birçok sanatçının yetişmesine vesile olmuştur. 2007 yılında, Kıyasettin Temelli yaşadığı böbrek rahatsızlığı nedeniyle aramızdan ayrıldı. Ancak onun bıraktığı miras, Temelli Kıraathanesi’nde yaşamaya devam ediyor. Onun çocukları, torunları ve vefakâr Erzurum halkı bu kıraathaneyi yaşatmak için ellerinden geleni yapıyor. Kıraathane, hala şehrin kültürel kalbi, müziğin ve dostluğun yuvası olarak hizmet veriyor. Burada hâlâ halk oyunları oynanıyor, türkü söyleniyor ve çaylar muhabbetle demleniyor.


Kıyasettin Temelli’nin en büyük hayali, sanatın ve müziğin insanları bir araya getirmesiydi. Bugün Temelli Kıraathanesi’ne adım atan herkes, bu büyük hayalin bir parçası olmaktadır. Erzurum’un o eşsiz kültürel havasını solumak isteyen ve yaklaşık 100 yıldır özenle demlenen çayını tatmak isteyenler Temelli Kıraathanesi’nin kapısını aralıyor…